İrtibatı Koparmayalım!
çingene pembesi deyimi
(1) göz alıcı, çiğ, parlak pembe renk. (2) bu renkte olan. örnek: çingene pembesi bir bluz giymişti.
- yılanın kuyruğuna basmak
- ayrısı gayrisi olmamak
- kanlı canlı
- dünyayı toz pembe görmek
- defteri dürülmek
- at elin, it elin, bize ne
- kilit noktası
- çorba içmeye çağırmak
- bir kol çengi
- adı çıkmış dokuza, inmez sekize
- ağırlığını koymak
- kıvamına bulmak
- davul birinin boynunda, tokmak başkasının elinde
- ağız kullanmak
- aklına esmek
- aman dilemek
- boyu boyuna, huyu huyuna uymak
- arka olmak
- acemilik çekmek
- ana yarısı
- ırağı yakın etmek
- boğazına düşkün
- aç açına
- şakası yok
- ağzına kira istemek
- ayranı yok içmeye atla gider sıçmaya
- adam yerine koymamak
- dostlar şehit, biz gazi
- babadan kalma
- baş koymak
- ağzı ayrık kalmak
- el adamı
- anasını sat
Son Sorgulanan Deyimler
Deyim
Anlamı
(1) göz alıcı, çiğ, parlak pembe renk. (2) bu renkte olan. örnek: çingene pembesi bir bluz giymişti.
Pek çok ayrıntıları bulanan, anlatması uzun sürecek, anlatılmadan da anlaşılamayacak olan olay ya da konu.
Sorma bana bunu, anlatamam şimdi; uzun hikaye...
(1) birini, bir şey yapamaz duruma gelecek kadar hırpalamak. (2) birini, herhangi bir bakımdan bir şey yapamaz duruma getirmek, örnek: Kuraklık, köylünün belini kırmıştı. (3) bir işin, yapılması en zor bölümünü yapmak.
(1) Nazlanmak, sözünde direnmek. (2) Sözü uzatmak, tartışmayı sürdürmek. (3) Aşırı gitmek.?Haydi uzun etme de gel benimle!?
(1) Bir şeyi elde etmek için çok uğraşmak. (2) (Çocuğu) sevme ya da korumada çok ileri gitmek.?Şu çocuğun üstüne bu kadar düşmeyelim, şımardıkça şımarıyor, neredeyse başımıza çıkacak.?
(1) genellikle müzik eşliğinde, karnını yukarıya doğru kesik kesik sıçratarak oynamak. (2) mecaz çok sevinmek, sevinçle oynamak.
ant vermek için ya da şaşkınlık, usanç bildirmede kullanılır. örnek: Allah'ını seversen doğru söyle. Git başımdan Allah'ını seversen(1). Allah'ını seversen, doğru mu?
Kafasına koyduğu şeyi yapan, ulaşılması çok güç, yüksek yerlere çıkabilen kişiler için kullanılır.
Örnek: Onun için 30 km yürümek ya da günde üç karmaşık program yazmak mesele olmaz, o göğe merdiven kurar da yine kafasına koyduğunu yapar.
(1) bulunduğu yerden geriye, arkaya doğru gitmek. (2) mecaz ileri gitmemek, kaçmak, örnek: Zoru görünce geri çekildi. (3) mecaz karıştığı bir işi sürdürmekten ya da sürdürenler arasında bulunmaktan vazgeçmek.
(1) (biriyle) yarışmak. örnek: Onunla at oynatmak kolay değil. (2) (bir yerde, işte) istediği gibi, bildiği gibi davranmak. örnek: O kuruluşta kim at oynatıyor şimdi?
Yayın Ağımız
Bu listede yer alan sitelerimiz günlük hayatınızda gerek eğitim, gerek iş, gerek eğlence ve gerekse alışveriş konusunda yardımcı olmak için uzman ekipler tarafından hazırlanmaktadır.Eğitim Sitelerimiz
Eğlence Sitelerimiz
Rehber Sitelerimiz
Diğer Sitelerimiz
Tüm Hakları Saklıdır © 2008 - 2025
Sitemizin SEO çalışması Seo Uzmanı Zeze tarafından yapılmıştır.anlaminedir.com bir nerededir.com sitesidir.